içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Vatana Laik Bir Evlat

İnegöl’e bağlı Mezit köyünde doğan Rıdvan Agırba, Abhazya’da savaş başlayınca vatan savunmasına koşan Tzabal’lıların başında geliyor. O artık 23 yıldır Abhazya’da.

 

Abhazya’da savaşın başladığı duyulunca ilk etapta bir araya gelen 33 kişi, 24 ağustosta İstanbul’dan Adler’e uçup, oradan da küçük bir yardım gemisiyle 25 ağustos günü sabaha karşı Gudauta’ya varmışlardı. Bu yolculuk sırasında çocukluk arkadaşları Nejat Argun, Arda Argun, Vedat Kuadzba, Zülfü Açüzba, Hicabi Agırba ve Sinan Agumaa’da yanındaydı.

 

Rıdvan ve arkadaşları, Şamil’in grubuna dahil olarak 5 Eylüldeki Gagra’nın operasyona katıldıklarında gruptan ancak 21 kişi silah sahibi olabilmişti. Gagra operasyonundan sonra diğer arkadaşları da silah sahibi oldular. Bu arada Gagra harekâtı sırasında savaşla ilgili oldukça tecrübe de kazanmışlar, bundan sonraki operasyonlar için hazırlıklara da başlamışlardı.

 

Rıdvan Gagra’dan sonra Guma (Şroma) saldırısına da katıldı. 19 Kasım gecesi ise helikopterle doğu cephesindeki kuvvetlere destek vermek amacıyla Tkuarçal’a uçtu. Buradan Çlou köyüne geçen grup, Kuaçara ve Ketwan köylerini işgalden kurtararak 29 kasım günü Laşkendar köyüne ulaştı ve ardından Gudauta’ya geri döndü.

 

2 Temmuz 1993 gecesi Gudauta’dan 250 kişiden oluşan bir birlik, Lakut Zarandiya komutasında doğu cephesindeki Tamş köyüne denizden bir çıkarma yapacaktı. Rıdvan bu birliğe de katıldı. Çıkarma sonucunda doğu cephesi ordusu ile birlikte Oçamçıra-Sohum karayolunu altı gün kadar ele geçirip, köprüleri havaya uçurduktan sonra geri çekildiler.

 

40 gün kadar doğu cephesinde kalan Rıdvan ve grubu, daha sonra tekrar Gudauta’ya döndü.

 

Savaşın son dönemlerinde ateşkes imzalanmış, karşılıklı olarak ağır silahların geri çekilmesi konusunda anlaşılmıştı. Rıdvan’da bu aradan yararlanarak Türkiye’ye yakınlarını ziyarete gitti. Ancak Gürcü tarafı anlaşmayı sürekli ihlal etmeye başlayınca Abhazlar da nihai bir saldırıya giriştiler. Kısacası; büyük harekat başladığında Rıdvan ve bir çok arkadaşı Türkiye’de bulunmakta olduklarından ancak 27 Eylül günü Gudauta’ya gelebildiler. Bu sırada Abhaz silahlı kuvvetleri başkent Sohum’a bayrak çekmiş bulunmaktaydılar. Rıdvan’da vakit geçirmeden birliğine katılarak İngur sınırına kadar ulaştı ve zafer coşkusunu doyasıya yaşadı.

 

Savaş sona erince Sohum’a yerleşip burada çalışmaya başlayan Rıdvan, bu gün üç evlat sahibi mutlu bir baba. Artık o’nun tek arzusu; ailesinin ve ulusunun barış ve huzur içinde yaşamaları ve tüm Abhazların günün birinde anavatanlarında bir araya gelebilmeleri.

 

Abhazya devleti tanınma sürecine girmeden önce de 1998 ve 2001 yıllarında çeşitli dış tehditlere maruz kalmıştı. Rıdvan Agırba savaş sırasında olduğu gibi bu dönemlerde de ülkesi ve ulusu için cephede yerini almakta asla tereddüt göstermedi.

 

Zaferin 22.yıldönümü kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde ise Rıdvan Agırba, Cumhurbaşkanı Raul Hacımba tarafından kendisine verilen “Leon” nişanının gururunu yaşıyor. Arkadaşları ve dostları da “geçekten bu nişana layık olan bir kişilik” sözleriyle onun bu gururuna ortak oluyorlar.

 

V. Abhazou

 

Bu yazı 5113 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI