içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ALIŞKİNTIR

ALIŞKİNTIR

  “Waxitsa waaleyt, aa-lak aawtseyt”

Papapha Mahinur Tuna

Köpeğin Abhaz yaşamındaki yeri nedir, buna bağlı inançlar var mıdır? Bu canlının tanrısı var mıydı? gibi soruların yanıtını araştıran “Uluslararası Nart Bilimi Merkezi” folkloristlerinden  Esma Toduapha Sputnik’e şunları anlattı.

 

         “Lariy, wariy, xaziy, çxuariy”

 

İlk evcilleştirilen hayvan köpektir. İnsan yaşamında, özellikle hayvancılık ve avcılıkta  önemli rol oynayan bir canlıdır.

 

Abhaz mitolojindeki söylencelere göre insan ölünce, öbür dünyaya giderken kaygan bir köprüden geçermiş. Ölü köprüye çıktığı anda, insanın ayağı kaysın da cehenneme düşsün diye, kedi köprüyü yağlarmış. Tam o sırada köpek gider insanın düşmemesi için o yağları yalarmış. Köpeğin insanı öbür dünyaya giderken, köprüden geçmesini sağlayan bir canlı olduğuna inanıyorlarmış. Buna inanan başka halklar da varmış.

 

         Eski Yunanlılarda Tserera (Cerberus) adlı köpeğin cehennemin kapısında durup bekleyen bir canlı olduğu anlaşılıyor. İskandinav folklorundaki Garm adlı köpek de öyle. Köpek birçok Kafkas halklarının yaşamında ve manevi kültüründe büyük önem taşıyor. Bazı bilim insanlarının tespitine göre Orman ve Av tanrısı Mezitha adının da köpek adıyla ilişkili olduğu söyleniyor.

 

         Abhazlar köpeğin insanlar için gizemli davranışlar sergilediğine, insanın başına gelebilecek tehlikeleri önceden sezdiğine inanıyorlar. Örneğin; köpek ulumaya başlarsa ölüm ya da bir felaket olacak diye düşünüyorlar. Levh-i mahfuzun (gökyüzü kapısının) açıldığını ya da suyun uyuduğunu görenler hemen şu sözleri söylerlermiş:

 

 “Lariy, wariy, xaziy, çxuariy !”

 

Bu sözlerin anlamı “Tanrı bizden köpeği, insanı, peynir suyunu ve açxuarı eksik etmesin” demekmiş. İyi yaşam bunlara sahip olmakmış.

 

Alişkintır ve Laşkindar Abhazların köpek tanrısının adıdır. İlk kez Simon Basaria Abhazların Laşkintır adlı bir köpek tanrısına inandığını yazan kişidir.  Bu gün bile ev sahibi bir Abhaz köpeğine kızdığı zaman “ Laşkindar alsın seni !” diye ilenir. 20. Yüzyılın başında Abhazlar Laşkindar Bayramını kutlarlardı. Bu  bayramda uygulanan ritüel diğer evcil hayvanlar için yapıldığı şekildeydi, yani köpeği anımsatan hamurlar yapıp haşlarlardı. Ailenin büyüğü köpek sembolü olan bu haşlanmış hamurlardan üç tanesini eline alır ve Laşkindar’ın adıyla dua ederdi. Duasında evi, avluyu, çiti ve tüm davarlarını ve sığırlarını koruyacak bir köpek vermesi için köpeklerin tanrısına dua ederdi. Duası kabul olsun diye duadan sonra bu hamurları yemesi için bir köpeğin önüne koyardı.

 

Ayrıca çobanlar ve avcılar dağa çıkarken ya da inerken güzel bir tepede bulunan Laşkindar Tapınağı’na gider dua ederlerdi.   Bugüne kadar bilim insanları “Alaşkintır” ve “Laşkindar” sözcüklerinin birbirine çok benzediğini düşünüyorlardı. Laşkindar Tapınağı’nın batıdaki giriş kapısının üzerindeki kabartma, kafa kafaya vermiş iki köpek resmi olarak  algılanıyordu. Ancak, arkeologların bu tapınakta yıllar boyu yaptığı kazı ve araştırmalar sonucu Laşkindar Tapınağı’nın kapısındaki kabartmanın köpek olmayıp kedigillerden bir canlıya (pars) ait olduğu anlaşıldı. Laşkindar Tapınağı oldukça yüksek bir yamacın tepesinde bulunuyordu. Aalzga Irmağı’nın doğu yakasında bulunan bu tapınağın alanı da çok genişti, sonu  Çxartal köyünden geçip giden Çıxu  suyuna kadar uzanıyordu” diye yazıyordu etnograf Taç Gıtsba. Aynı şekilde Laşkindar’da “Mum yakma yeri” denen küçük bir toponim vardı. Dediklerine göre eskiden tapınakları tepelere kuruyorlardı, insanlar ibadet için oralara çıkıyordu ama zamanla oralara çıkmak zorlaşmaya başladı ve tapınaklardan bazı parçalar koparıp Laşkindar’ın bulunduğu tepenin eteğine getirdiler ve buradan geçip giderken mum yakmaya başladılar. Daha sonra buranın adı “Mum Yakılan Yer” olarak kaldı. Orada bir axiatsa (akgürgen) ağacı varmış, yaktıkları mumları bu ağaca yapıştırıyorlarmış.

 

Avcı dilinin sırları.

 

 “Waxitsa waaleyt, aa-lak aawtseyt” : “Gittiğin yerden geldin, sekiz-köpek getirdin

 

Dediklerine göre, köpek öldürme yüzünden kan davası bile olurmuş. Yani köpek insana o denli yakın kabul edilirmiş. Köpeğe çok değer veren Abhazlarda köpekle ilgili pek çok magya içerikli gelenek varmış. Avcı ava gideceği gün evdeki insanların her birinin giysilerinden birer parça alırmış yanına,  ayrıca köpekten de kıl koparıp alırmış. Avcılar bunların kendilerine şans getireceğine ve işlerinin rast gideceğine inanırlarmış.

 

Ava giderken köpeklerini götürmezlermiş, köpek havlarsa av ürker diye düşünürlermiş. Ama avdayken birbirlerine “Köpek orda mı ?” diye sorarlarmış. Böyle dediklerinde aslında sözünü ettikleri hayvan tilki  (kuçma) imiş.

 

Eskiden köpekler tilkiydi diyorlar. Nart destanlarında da Nartların köpekleri aslında tilkiydi diye anlatıyorlar . Nart Sasrıkua’nın en büyük yardımcılarından biri atı Bzow diğeri de köpeği Xudış’dı.

 

Bir Abhaz uzak bir yere gidip gelince bir tapınak duası gibi şöyle diyordu. “Waxitsa waaleyt, aa-laak aawtseyt ! = Gittiğin yerden geldin, sekiz köpek getirdin ! Günümüzde bu cümlelerden sadece birincisi kullanılıyor. Diğerini söylemeyi unuttular.  O halde onunla ilgili inanç da unutuldu.

 

Avcılıkla ilgili sözcükleri iyi biliyor muyuz ?

 

Abhaz kültürü ve geleneklerinin en iyi yansıması Abhaz dili içindedir, konuşma dilimiz zayıfladıkça, kültürümüz de zayıflamaya başlar. Umarız gelecekte durum farklı olur.

 

1-Kerberus (Cerberus): Yer altı dünyası Hades’in kapılarını koruyan köpek.

2- açxuar: abısta yapıldıktan sonra çöveninin altından çıkan bir çeşit mısır cipsi)

 

Abhazya’daki Laşkindar Mabedinin kapısındaki köpek kabartması

Abhaz yerli köpekleri                      Laşkindar ritüeli nedeniyle haşlanan ve köpek dilini anımsatan hamurlar

Anadoludaki kabartmalar

Bu yazı 7474 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI