içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

LİBERAL EKONOMİNİN ÖNCÜSÜ ABHAZ PRENS SABAHADDİN KOZBA

LİBERAL EKONOMİNİN ÖNCÜSÜ ABHAZ PRENS SABAHADDİN KOZBA

 

Kuzey Kafkas çoğrafyasındaki vatanlarından zorla sürgün edilip Osmanlı coğrafyasına gelmek zorunda bırakılan insanlarımızın bu yeni topraklarda ilklerde imzaları olmuştur.

İşte bunlardan biride Abhaz asıllı prens Sabahaddin Kozba'dır.

Dedesi, Sultan Abdülhamit’in maddi desteği ile İstanbul'da Darülacezeyi ilk defa kuran Halil Paşa, babası Adliye Nazırı Mahmut Celaleddin paşadır.

Annesi Abdülhamit’in kız kardeşi Seniha sultandır.

1879 yılında doğan Prens Sabahaddin Kozba ailesine mensup bir Abhazdı.

Gerek İstanbul’da gerek yurtdışında pozitif eğitim almış meşrutiyet döneminin fikir ve aksiyon adamıydı ülkenin aydınlık yüzüydü. Çağı yakalayabilmek için, çağdaş devlet yönetim metotlarını uygulanmasını istiyordu.

Osmanlı devletinin devam edebilmesi için köklü çağdaş reformlarının yapılmasını savunuyordu. Türkümsü Türklerin oluşturduğu Fransa’daki Jön Türklerle teması olmuştu ancak onlar gibi düşünmüyordu aralarında büyük fikir ayrılıkları vardı.

Jön Türklerde, Prens Sabahaddin'in Osmanlı sarayına yakınlığı dolaysıyla kendisini şüpheli bir kişi olarak görüyorlardı.

Prens Sabahaddin İsviçre'de bir grup sosyolog tarafından oluşturulan ''LE PLAY'' sosyolojik ekolünü benimsemiş, bu ekolün büyük bir savunucusu olmuş, Osmanlı Coğrafyasının en büyük en ünlü sosyologu haline gelmişti.

Prens Sabahaddin göre çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı Osmanlı İmparatorluğunun devlet idaresi, özel teşebbüse açık ''Adem-i merkeziyetçi''olmalıydı.

Osmanlı devletinin ömrü ancak bu sosyal, kültürel ve ekonomik metotlarının uygulaması ile uzun ömürlü olabilirdi.

Bireysel ve özel girişimci bir iktisadi gelişmeye dayanan, toplumsal ve siyasi yapı değişikliği ile ilerleyip çağı yakalanabileceğini savunuyordu.

Türkümsü Türklerin sürekli şikâyetlerine, dedikodularına, iftiralarına muhatap oldu.

Ülkeden sürüldü, sürgün oldu ama inandığı düşüncelerinden ödün vermedi

1906'da ''Teşebbüsü şahsi ve Adem-i Merkeziyet''cemiyetini kurarak örgütlü mücadele dönemine geçti.

Meşrutiyet döneminde 1908'de ''ÖNCE İNSAN'' slogonu ile kurduğu ''AHRAR''partisi ile seçime girdi ancak İttihat Terakkicilerin ''ÖNCE DEVLET'' slogonu ile ortaya çıkan İttihat ve Terakki partisi karşısında yenilgiye uğradı.

''ÖNCE DEVLET'' ilkesini savunan İttihat ve Terakkiciler, Osmanlı devletini Almanya ile beraber olarak 1.Dünya savaşına soktular ve mağlup oldular akabinde Balkan savaşına soktular yine mağlup oldular.

Ardı ardına gelen bu hezimetlerle Osmanlı İmparatorluğu topraklarının 3/2 sini kaybetti.

Balkan ülkelerinin masum ve mazlum halkları yaşadıkları topraklardan sürgün edilip ülkenin her tarafına dağıtıldı.

Tabi bu sürgün edilen halklar içinde Kafkasya coğrafyasından sürgün edilip Balkan coğrafyasına yerleştirilen Abhaz, Çerkes ve diğer Kuzey Kafkas Halkları da tekrar bir sürgün hayatı yaşamak zorunda bırakıldı.

Bugün Balkanlardan Suriye coğrafyasına yerleştirilen Abhaz, Çerkes ve diğer Kuzey Kafkas Halkları bu coğrafyada yeni bir savaş yaşıyor ve trajedileri devam ediyor.

Prens Sabahaddin Kozba'nın kurduğu AHRAR partisi seçimde galip gelseydi İttihat ve Terakkinin halklarımıza yaşattığı bu dramlar ve toprak kayıpları olmayacaktı.

Türkiye Cumhuriyet kurulduktan sonra diğer Osmanlı hanedan üyeleri gibi yurtdışında yaşamaya mahkûm edildi.

Prens Sabahaddin Kozba'nın kaleme aldığı;

-İttihat ve Terakkiye açık mektuplar

-Görüşlerim

-Türkiye nasıl kurtarılabilir? Adlı eserleri bugün dahi geçerliği olan önemli eserleridir.

1948 Yılında İsviçre'de öldü oraya defin edildi. Uzun uğraşlar sonunda mezarı 1952 yılında İstanbul'a getirilip Eyüp'te ailesinin diğer fertlerinin bulunduğu mezarlığa yatırıldı.

TRT televizyonunda izlediğimiz PAYİTAT ABDÜLHAMİT dizisini izlerken bu filmin bir dizi olduğunu, bir belgesel olmadığı unutmayalım.  Diziler, senaristlerin duygu, düşünce ve kanaatlerine göre şekillendiğini de dikkate almalıyız.

Bu ülkede, liberal ekonominin öncüsü bir Abhaz olan Prens Sabahaddin Kozba'nın mezarı, İttihat ve Terakki zihniyetli Kemalistlerin tüm engellemelerine rağmen İsviçre’den Türkiye'ye getirildi.

Şimdi sırada İstiklal savaşının öncülerinden Çerkes Ethem'in mezarını Ürdün'den Türkiye'ye getirmek var.

Birileri istese de, istemese de bu konuya odaklanıp İstiklal savaşının gerçek kahramanının mezarını Anadolu topraklarına getirmeliyiz.

 

 

 

Bu yazı 7011 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI