içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

TÜRKİYE'DE SİYASET YAPMAK

                TÜRKİYE'DE SİYASET YAPMAK

 

Türkiye'de siyaset yapmak dün çok zordu. Bugün ise  dijital teknolojinin gelişmesi,basın,yayın organlarının çoğalmasına rağmen siyaset yapmak daha da zorlaştı.

Birileri hala anlamak istemiyor veya anlamamak onların işlerine geliyor.

Tüm dünya suçun kişisel olduğunu kabul etmiş olmasına rağmen bunlar yine aynı senaryolarına devam ediyorlar.

İstiklal savaşımızın önderlerinden Çerkes Ethem'le başlayan bu uygulamaya  31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye adaylarının birinde rastladık.

Suç kişiseldir ve genelde de ortada bir suç yoktur ama birileri suç ve suçlu üretmekte üstlerinde yoktur.Hatta o kadar ileri giderler ki kendilerinin iktidarda olduklarını unuturlar, dikkate almazlar.

Türkiye’de tek parti yönetimleri. Askeri ve sivil darbe girişimleri ile zaten siyaset kirlenmişti. Şimdi ise bu kirlenen siyasetin daha da kirlendiğini görüyoruz.

Bir tarafta devletin, belediyelerin, vakıfların, cemaatlerin, tekel oluşturulup yandaş yapılan basın yayın organlarının tüm imkânlarını sınırsız kullananlar öbür tarafta fikirlerini, plan ve projelerini halka açıklamak için gerekli ortam ve imkânı bulamayan partiler ve bağımsız adaylar.

Ülkemizde siyasilerin profilleri hiç değişmiyor. Hep aynı profiller. Mesleğe giriş için hiçbir şart ve kuralın olmadığı müteahhitler partilerde siyaset yapan ve aday olan en kalabalık meslek grubu. Dünyada en çok müteahhiti olan bir ülkeyiz bu böyle giderse birinciliği hiçbir ülkeye kaptırmacağız.

Bazı ülkelerde lise mezunu olmayanlar bırakın aday olmayı seçmen dahi olamıyor. Ülkemizde ise eğitim seviyesi yükselmiş olmasına rağmen hala 3 sınıflı, 5 sınıflı İlkokul mezunları belediye başkanlıklarına, belediye meclis üyeliklerine aday olabiliyor.

Belediyeler ve muhtarlıklar hiçbir hobileri olmayan emekli olmuş 75 ve üstü yaşların vakit geçirdikleri kurumlar haline gelmiştir.

Ülkemizin genç ve eğitimli bir nüfus potansiyeli olmasına rağmen yönetimlerin ilk ve son kademelerinde hep yaşlıları görüyoruz.

Ölene kadar Belediye başkanı, belediye meclis azası, il genel meclisi üyesi,muhtar.Buna artık bir son verme zamanı gelmiştir, geçmektedir.

Yerel seçimler sadece yerel yöneticilerin seçildiği seçimler değildir. Yerel seçimler o yörede yaşayan insanların sosyolojik, demografik, kültürel parametrelerini ortaya koyan seçimlerdir.

Yerel seçim neticelerini vermekle görevli kurum ve kuruluşlar sadece birinci ve ikinci sıradaki adaya odaklanıp kalmamalı diğer partileri ve bağımsız adayları da dikkate almalıdır. Haber ile yorumları birbirine karıştırmamalı objektif davranmalıdır.

Üretmeden tüketmek nasıl uzun ömürlü olamıyorsa, iktidar koltuğunda oturup halkın iradesine dikkat etmeyen iktidarlarda uzun ömürlü olamazlar.

 

 

 

 

 

Bu yazı 7667 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI