içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Gördüklerimiz, Duyduklarımız, Yaşadıklarımız

Gördüklerimiz,  Duyduklarımız, Yaşadıklarımız

 

-Anadilleri

-Kültürleri

-Halk bilimlerini (folklor)

-Dini inançları

Tahrip edip, yasaklayıp kurulan ulus devlet ve onun tek parti rejimi ne kadar demokrat olabildi.

İnsan haklarına ne kadar saygılı olabildi.

Bir Abhaz atasözü şöyledir:

‘’Yuacı yuphaşo avus yehe yaumsan’’

Yarın utanacağın işi bugün yapma.

-Soyadı kanunu ile Abhaz ve Çerkes halkının binlerce yıldan beri var olan soy isimleri ki bu soy isimlerin büyük çoğunluğunun soy damgaları olmasına rağmen bu tarihi soyadları alabildi mi?

Türkçe aynı soyadı altında birleşmek isteyen sülale mensupları

‘’O zaman çok oluyorsunuz’’diye mani olunmadı mı?

-İstiklal savaşının sembol şapkası (Kafkas kalpağı) yasaklanmadı mı?

Kafkas kalpağını giyenler nezarete, hapishanelere atılmadı mı?

-Yurt dışında yaşamaya mahkûm edilen ‘’150’’likler listesindeki insanların yarısından fazlası Çerkesler değil miydi?

-Çerkes halkı Gönen ve Manyas’tan sürgüne gönderilmedi mi?

-‘’Vatandaş Türkçe konuş, konuşmayanı ikaz et’’kampanyaları ile kendi anadilleri konuşanları nezarethanelere hapishanelere atılmadı mı?

-Okullarda Abhazca Çerkesce, Lazca, Gürcüce, Kürtçe ve diğer anadilleri konuşan çocukları, öğretmenler tarafından yüzlerce arkadaşları önünde dövülmedi mi?

-İl’lerde, İlçelerde, kasabalarda yerel yöneticiler anadiller konuşulmasın diye afişler bastırıp halklar üzerinde korku yaratmadı mı?

- ‘’150’’likler listesinde Çerkes Ethem yok iken onu bu listeye alıp af edildiğini açıklayan ama İstiklal savaşının gerçek kahramanı Çerkes Ethem ben af edilmek değil mahkemelerde yargılanmak istiyorum deyince yarattığınız sahte kahramanları düşünerek yargılamaktan korkmadınız mı?

-Yaratığınız sahte kahramanlara ve onların uzantılarına ithalat kotaları imtiyazları vermediniz mi?

-İstanbul Sinan Erdem Spor salonunda yapılan uluslararası bir güreş müsabakasında Rusya Federasyonu adına güreşen Kuzey Kafkas kökenli sporcularımıza destek olmak istemiştik ama ellerimizdeki Abhaz  Adige bayraklarını toplamadınız mı?

-TRT’nin organize ettiği uluslararası bir çocuk festivaline Abhazya çocuklarını davet ettiniz. Abhaz çocukları Türkiye’ye gelince festivale katılmalarını engellemediniz mi?

-TRT Türkiye de konuşulmayan onlarca anadil üzerinden yayın yaparken Anadolu topraklarında konuşulan Abhazca, Çerkesce, Lazca, Gürcüce ve diğer anadilleri niye yok saydınız?

Devletin TV kanalları olan TRT Kanalarında gösterilen dizi filmlerde Çerkeslere, Lazlara, Gürcülere, Ermenilere, Rumlara yapılan hakaretlere niye göz yumdunuz?

-Suriye’de Latin grafikası ile Çerkesce yayınlanan gazete ile SSCB döneminde kiril grafikası ile Abhazca ve Adigece yayınlanan gazetelerin Türkiye’ye girişini neden yasakladınız?

-İstanbul Beşiktaş’taki Çerkes Numune Mektebini neden kapattınız?

-Anavatanımız Kuzey Kafkasya’dan gelen mektuplarımız aylarca posta haneler de bekletmediniz mi?

Bu mektupların zarflarını açıp bize teslim etmediniz mi?

-Bugün hala anavatanımız Kuzey Kafkasya’ya ve Abhazya’ya Türkiye’den direkt gidemiyoruz. Seyahat hürriyeti doğal insan haklarından değil mi?

-Biz Kuzey Kafkas Halkları Türkiye Cumhuriyetine değil çok dilli, çok kültürlü, çok folklorlu, çok inançlı Osmanlı İmparatorluğuna geldik.

Aynı Osmanlı bizim anayurdumuz Kafkasya’ya bizlerden önce geldi ve 300 sene bu coğrafyada kaldı.

Osmanlı İmparatorluğunun mirasını kabul eden Türkiye Cumhuriyeti  Tek dil, tek kültür, tek halk bilimi(folklor),tek din,tek mezhep diyerek asimilasyon ve demografik ayak oyunlarını sergiledi.

-Alman DW Dünyada en çok Çerkes Türkiye’de yaşıyor ençok asimilasyonda onlara uygulandı diye yayın yapınca bu ulusal yazılı basında, görsel basında, sosyal medyada yer alıp ses getirince birileri panikledi birileri de inkâr etti.

Yazdıklarımızın hepsi bir belgeye dayanıyor ve bu belgeler arşivlerde duruyor.

Bütün bu uygulamalar asimilasyon metotları değil de nedir?

Asimilasyon insanlık suçu ise sizin bu asimilasyon uygulamalarında hiç mi suçunuz yok?

Biz; gördüklerimizi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı söyleyecek ve yazacağız.

Gördüklerimizi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı bugün söylemesek yazmazsak, Kuzey Kafkasyalı gelecek nesillerimize ihanet etmiş oluruz.

Biz Kuzey Kafkasyalılar ihaneti bilmeyiz ihanetten uzak dururuz.

Ancak kimse bizi alzhamer hastası da zannetmesin

Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.

Erozyona uğratılan anadillerimiz için, Kültürlerimiz için, halk bilimlerimiz (folklör) için bu ülkenin vicdanlı demokrat yöneticilerinden pozitif ayrımcılık istiyoruz.

 

 

 

 

 

Bu yazı 2197 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI