içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Abhazya’mız, Diasporamız, Varlığımız!

Abhazya’mız, Diasporamız, Varlığımız!

 

Biz Türkiye diasporası Abhazları 23 Temmuz 1992 Abhazyadaki geniş katılımlı toplantıda şöyle demiştik.

 

-Biz Abhazyadaki Abhazlar kadar Abhazız. Biz bugünü bekliyorduk. Bu toprakları öpüyorum. Sizleri kucaklıyorum. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ama bizimde bu topraklardan bir karış yeri kimseye vermeyiz dedik. Bu toprakların müdafaasında bizde olacağız dedik ve olduk sadece gençlerimiz değil kızlarımızda eline silah alarak anavatan Abhazya’yı savundu. Allahın yardımı, Kuzey Kafkasyalı kardeşlerimizin desteği ile 30 Eylül 1993'te hep beraber zaferi gördük.

 

Yaşasın anavatan Abhazya ve diaspora birlik ve beraberliği,

 

Yaşasın Kuzey Kafkas halklarının kardeşliği.

 

Söylenecek çok şey var ama yeri zamanı değil.

1878/1879 Osmanlı - Rus savaşını birileri din savaşına dönüştürdü ve binlerce Abhaz vatanları Abhazya’dan mahrum bırakıldı.

Gelelim 1992'ye.

Gürcistan Abhazya'ya saldırınca Şevarnadze batı ülkelerine sempatik görünmek savaşı dini bir formata sokmak için Avrupa TV lerine çıkarak şöyle bir demeç verdi “Ben Gürcistan olarak doğuda Hıristiyanlığın son kalesiyim”.

 

Bu demeçten 4 gün sonra dinci fraksiyonlar Abhazya’ya gitmek için geldiler ama biz Abhaz Dayanışma Komitesi olarak mani olduk. Bu grupların hem paraları hem savaş tecrübesi olan adamları vardı. Biz onlara bu savaşın bir din savaşını olmadığını, özgürlük ve yurtseverlik savaşı olduğu söyledik. Bu grupları Abhazya’ya gelmelerini engelledik.

 

Şimdi ise maalesef bir Abhaz bayan çok önemli bir toplantıda söz alarak Abhazya’ya dönen insanlarımıza Müslümanlık formatı ile yaklaşıyor.

 

Abhazya’ya dönen insanlarımız dini formatları için veya dini formatlarını değiştirmek için dönmedi. Onlar Abhazya anavatan olduğu için döndüler ve dönecekler. Türkiye diasporasında bu yurtseverler Abhaz olarak adlandırıldı ve bundan onur duydular. Onlar diasporada Abaza kimliklerini korumak için yıllarca onurlu bir mücadele verdiler. Anavatanımız Abhazya'ya dönen bu yurtseverleri Türk olarak adlandırmak ne kadar doğru? Abhazyanın en önemli ulusal sorunu demografyadır. Bu tür bir yaklaşım Abhazyanın mega ideallerini sabote etmektir. Biz az nüfuslu bir halkız. Az nüfuslu halklar, birbirine küs olma, dargın olma, kızma lüksleri olamaz. Üstelik biz çok dağınık diasporik halkız. Onun için yazıklar olsun demiyorum.

 

Allah hepimize saygı sevgi ve empati ile bezenmiş akıl sağlığı versin.

 

Erol Kılıç Kutalia

Bu yazı 9615 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI