içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Son Damla...

Son Damla...

Son dönemlerde yaygınlaşmaya başlayan ve sevinçle karşıladığımız köy düğünlerimizin tekrar yapılmaya başlanması nedeniyle gündeme gelen "Düğünlerimizde içki içme ve silah atma" yasağı ile ilgili birkaç söz söyleme zorunluluğu hissettim.

Gerçekten, silah atma yasağı; beklenen, istenen, arzulanan bir gelişmeydi.Çünkü toplum tarafından bu kadar talep edilmeseydi bu kadar başarılı olunamayacağı kanaatindeyim.

Son zamanlarda münferit bazı girişimler yaşanmış olsa da, toplumun bu girişimlere verdiği tepki ne kadar doğru ve isabetli bir ortak karar alındığının açık-seçik göstergesidir. Bu kararın diğer toplumlar tarafından da ne kadar ilgi çektiği, hayretle karşılandığı da apayrı bir konu. Bir toplumun kendi kaderine hükmetme çabasını göstermesi bakımından da takdire şayan.

Sadece bu da değil; özellikle asimilasyonun hücrelerimize kadar işlemeye çalıştığı bir dönemde, son noktayı koymaya, son damlanın bardağı taşırmasına ramak kalmışken, örgütlenmeye, ortak hareket etmeye,"kendi kaderini tayin etme iradesini" ortaya koyması bakımından alkışlanmaya değer bir davranıştır.Toplumsal değerlerin en özgün biçimde yaşatıldığı düğünlerimizde kültür dışı uygulamaların,örneğin;davul zurnanın,köçek oyununun v.b.uygulamaların da terk edilmiş olması olumlu gelişmelerdir.

Ancak, tüm bu olumlu,alkışlanası gelişmelerin yanına,içine içki yasağının da uygun görülmesi ve dayatılması ne kadar doğru?

Hayatın pratiği ve gelişmeler bu uygulamanın hiç te uygulanabilir ve doğru olduğunu göstermiyor. Bunun yani içki yasağının tekrar gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi gerekir kanaatindeyim. Çünki uygulanma olanağı bulunmayan bir yasaklama zaman içinde uygulanabilir olanları da dumura uğratabilir. Kaldı ki, yüz otuz küsur yıl sonra Anavatanını "bulmuş",keşfetmiş bir toplumun diğer yarısı bu materyali bir ritüel olarak ve gerçekten de kurallarıyla tüketmekte. Kaldı ki; düğün ortamında tüketilmeyen(!) bu içki öncesinde tüketilerek ortama katılınmakta.(Tenhada, ahır köşelerinde, gizliden) tüketimler de çabası. Lüks bir ortamda, yemekli bir düğünde tüketilmesine göz yumulan, hatta olumlu karşılanan bu nesne neden yasaklanmaya çalışılır anlamak mümkün değil.Yoksa modaya uyma çabası mı? Asimilasyonun dayatmalarını yasaklarla aşma çabası mı? Hâlbuki anavatanımızda bunun çözümü belli bir noktaya ulaşmış kişilerin ortamdan uzaklaştırılması, tekrar aynı ortama girememesi ile çözümlenmiş küçük bir "sorun" bu.

"Son damla"yı şişede bırakma iradesi ve olgunluğuyla çözülebilecek bir sorundur bu, yasaklayarak değil. Anavatanımızla bağlarımızın zayıflamasına yol açmamak dileklerimle.

 

Saygı ve sevgilerimle.

21.08.2021

Bursa

R.Cengiz Koç

 

Bu yazı 1789 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI