içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Unutmadık Nasıl unutalım.

Bundan 14 sene önce bir çok katliama yuva olan dünya bolca alıştığı çocuk kanına da yuva oldu. Yeniden ve yeniden. Beslan katliamı dünyanın çocuk haline vurulan bir darbeydi

Unutmadık Nasıl unutalım.

Bundan 14 sene önce bir çok katliama yuva olan dünya bolca alıştığı çocuk kanına da yuva oldu. Yeniden ve yeniden. Beslan katliamı dünyanın çocuk haline vurulan bir darbeydi. Küçük eller ve yürekler maruz kaldığı kırmızı sıvıyı belki de ilk defa boya sanmadılar. Kitaplarından kalkıp mermi kovanlarının üstüne yatan çocuklar bir kez daha anladı ki kötülüğün en büyük müşterisi dünyaydı. 3 gün içinde öldürülen 331 çocuk gökyüzüne yükselirken bir kaç adım uzakta olan kişiler bunu duymadılar bile. Şu an bile dünyayı sallayan olayların ölen çocukların ağlayan annelerin gündeme gelmesi gerekirken, haber değeri taşıyan ama insanı unutan medya gözleri kör etti ve etmeye devam ediyor. 2004 yılında olan bu saldırı bana hep salıncakta sallanırken düşüp dizini yaralayan bir çocuğun ağlaması gibi gelir. Ya da sek sek oynarken tebeşirle çizilmiş karelere atılan taşın kaybolması gibi. Yahut top oynayan çocuğun topunun patlaması..


Hayal kıran şeyler durağı demek istiyorum dünyaya. Güzel şeyler hayal etmek yerine bunları yaşamak yerine idrar içen çocuğun kaybolduğu toprağa basıyorum. 3 gün boyunca mermiden duvarların altına saklanan çocuğun o korkutucu gözlerini üzerimde hissediyorum. Daha o zaman 3-4 yaşında olmama rağmen şu an Beslan’ı kalbimde hissediyorum.


Bazen gerçekten uzun uzun düşünmek istiyorum. Yanında ölen arkadaşına bakan çocuk uyurken nasıl rüya görür?


Uçtuğunu görür mü acaba ya da denizde bir balık olduğunu?


O çocuk uçarken vurulduğunu görür ,balıkken boğulduğunu.


14 yıl geçti ve o mermi kovanları paslandı. Kimse birşey kazanmadı, toprak hariç.


331 tane melek kazandı o.


Kim bilir,belki elimdeki bir kalem o çocuğun karıştığı toprağın yavrusu olan bir ağacındır!

 

Oset Alan Kültür Derneği

 

Tarih: 01-09-2018