içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Akhusba Atanur Aksoy’dan Tarihi Açıklama

“ Biz Abhaz Dernekleri Federasyonu olarak; dilimize, kültürümüze, tarihimize ve tüm renklerimize sahip çıkmak için mücadele ediyoruz. Türkiye'deki tüm Abazalara ulaşıp federasyonumuz bünyesinde örgütlemeye çalışıyoruz. Bunu tüm Kuzey Kafkasyalı Kardeşlerimizin de yapmasını istiyoruz. Tüm halkların kendi içinde örgütlenmesini ve öz kimliklerini korumasını istiyoruz. Bunu sağladıktan sonra kurulacak olan konfederasyon ile çok daha ...

Akhusba Atanur Aksoy’dan Tarihi Açıklama

Akhusba Atanur Aksoy’dan Tarihi Açıklama

 

Kafkas Sürgünün 155. Yıl etkinlikleri nedeniyle Programın açılış konuşmasını yapan Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Akhusba Atanur Aksoy  “Konferedasyon “ yapılanmasın gerekliliğine dikkat çekti.  “ Biz Abhaz Dernekleri Federasyonu olarak; dilimize, kültürümüze, tarihimize ve tüm renklerimize sahip çıkmak için mücadele ediyoruz. Türkiye'deki tüm Abazalara ulaşıp federasyonumuz bünyesinde örgütlemeye çalışıyoruz.  Bunu tüm Kuzey Kafkasyalı Kardeşlerimizin de yapmasını istiyoruz. Tüm halkların kendi içinde örgütlenmesini ve öz kimliklerini korumasını istiyoruz. Bunu sağladıktan sonra kurulacak olan konfederasyon ile çok daha sağlam politikalar geliştireceğimizi ve toplumumuz adına 50 ve 100 yıllık programlar yapabileceğimizi biliyoruz.”  İfadelerine yer verdi.

 

Özen Atsanba

Kocaeli

 

Abhazfed Genel Başkan'ı Atanur Akhusba'nın 21 Mayıs 2019 tarihinde, Kekfen'de Yaptığı konuşmasında “ Sayın Demografya Bakanım, Sayın Türkiye Temsilcim, Kıymetli Dernek Başkan'larım ve Değerli Soydaşlarım. Bugün; Bundan tam 155 yıl önce, geçmişlerini ve Anavatan'larını götürüldükleri yere taşıyabilmek için yanlarına sadece bir avuç toprak alabilen ve gemilere bindirilerek sürgün edilen atalarımızı anmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Atalarımızın önünde kapkara bir deniz, denizin yırtıcı dalgalarında Alabora olan gemiler, gemilere bindirilmek üzere bekleyen milyonlar.

Kimi kızından zorla koparılarak bir gemiye bindiriliyor, kimi kollarındaki güç bitene dek sahildeki ağaca sarılıyor, kimi ise içindeki ve kollarındaki gücü gidecekleri yere saklayıp bu kötü kadere ses çıkarmıyordu.

Gemilerin sayısı sahilde bekleyenlere göre çok azdı. Gemilere binemeyeceklerin akibetini düşünmek bile istemiyorlardı. 300 yıl boyunca savaşmış fakat bu savaşı kaybetmişlerdi. Ama gelinen noktada sadece savaşı değil Anavatanlarınıda kaybetmişlerdi.

Sürgünle yüzleşen Kafkas Halkları; vatanlarını korumak için verdikleri mücadelelerde zaten nüfuslarının çoğunu kaybetmişlerdi.. Kiminin bildiği, kiminin ise bilmezden geldiği konu ise; önlerinde bekleyen bu gemilerin kalan nüfuslarının yarısını daha almak için beklediği idi.

Haftalar, belkide aylar süren çileli sürgün yolu başlamıştı. Sürgün sırasında sefalet,salgın hastalıklar, açlık ve susuzluk yüzünden ölenlerin sayısı sağ kalanların sayısından fazla idi.

Oğlu, kızı ve kendisi ayrı gemilere bindirilen baba, çocuklarının sağ kalıp kalamadığını asla öğrenemedi.

Geride kalan az sayıdaki insan; karaya çıktıklarında, bilmedikleri bir dil ve coğrafya ile karşılaştılar. Bugün bir öğün yemeği atladığımızda zorlanırken, Atalarımız tamda bu topraklarda günlerce aç kaldılar. Çocuklar yiyecek birşey bulamayınca ağaç kabuklarını yediler ve zehirlenerek öldüler.

Geldikleri ülkeye alışmaları, köy kurarak düzenli hayata geçmeleri çok zor oldu. Ekip biçmek için ne bir sabanları, nede bir avuç tohumları vardı. Sürgünün ilk yıllarında çoğu çocuk olmak üzere çok sayıda insanımız öldü.

Aradan 155 yıl geçti, sadece 3 nesil. Acı hatıralar çok taze.

Her yıl 21 Mayıs tarihinde yaptığımız bu anmalar ve dualar; aslında yıl boyu uykularından hemen önce milyonlarca soydaşımızın evinde sessizce yapılıyor.

21 Mayıs Sürgün Anma Törenleri; bu anmaların dışa vurulduğu, tüm dünyaya haykırıldığı gündür.

Değerli soydaşlarım, Anavatanlarını binlerce yıl korumuş, daha sonra sürgüne maruz kalmış, sürgün edildiği topraklar için savaşmış bir milletin torunları olarak, bu eşsiz kültüre sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Sürgün edilen Atalarımızın kemiklerinin sızlayacağı gün, bundan vazgeçtiğimiz gündür. Bu aziz kültürü korumak; bugün her bir birey için; önce atalarına sonrada gelecek nesillere karşı bir sorumluluktur.

Biz Abhaz Dernekleri Federasyonu olarak; dilimize, kültürümüze, tarihimize ve tüm renklerimize sahip çıkmak için mücadele ediyoruz. Türkiye'deki tüm Abazalara ulaşıp federasyonumuz bünyesinde örgütlemeye çalışıyoruz.

Bunu tüm Kuzey Kafkasyalı Kardeşlerimizin de yapmasını istiyoruz. Tüm halkların kendi içinde örgütlenmesini ve öz kimliklerini korumasını istiyoruz. Bunu sağladıktan sonra kurulacak olan konfederasyon ile çok daha sağlam politikalar geliştireceğimizi ve toplumumuz adına 50 ve 100 yıllık programlar yapabileceğimizi biliyoruz.

Ben Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkan'ı Atanur Akhusba olarak; ortak acılarda ve mutluluklarda bir araya gelebilecek, tüm renklerimizin ahengi ile istediği mesajı dünya kamuoyuna verebilecek bir konfederasyonun günü geldiğinde kurulacağına inanıyorum.

155 yıl önce Büyük Kafkas Sürgününde kaybettiklerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Böylesi eşsiz bir kültürü gelecek nesillere aktarmak adına büyük çilelere katlandıklarını biliyor ve anıları önünde saygıyla eğiliyorum.

21 Mayıs Büyük Kafkas Sürgünü Anma Programına göstermiş olduğunuz duyarlılıktan ötürü teşekkür ediyor, hepinizi saygı ile selamlıyorum.

Tarih: 22-05-2019