içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Eylül, Hüzün ve Zafer Ayı

Zafere giden yolda şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Necdet Akoğlu Agumaa, Özen Sanbay Atsanba Abhaz Postası

Eylül, Hüzün ve Zafer Ayı

Eylül, Hüzün ve Zafer Ayı

 

Özen Atsanba

Abhaz Postası

 

3 Eylül 1992 – Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinin liderlerinin de katılımıyla Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin aracılığında, Gürcistan ve Abhazya arasındaki silahlı çatışmanın sonlandırılması amaçlı sonuç bildirisi Moskova'da imzalanır.

15 Eylül 1992 – Abhazya Yüksek Sovyet'i Başkanlığı, "Gürcistan Devlet Konseyi Kuvvetleri’nin Abhazya'ya silahlı saldırısı" ve "Abhaz halkına uygulanan soykırım" konusunda iki kararname kabul eder.

16 Eylül 1993 – Abhazya Silahlı Kuvvetleri’nin Suhum operasyonu başlar. Saat 13:00 sularında Abhaz Silahlı Kuvvetleri Gumista nehrinin aşağı köprü bölgesini ele geçirdi. Gumısta cephesindeki askerler, düşmanın güçlü savunmasını aşarlar ve Gürcü askerlerinin Suhum grubunu kuşatma altına alırlar. Birtsha, Tabisupleba, Odiş vd. bölgeler düşmandan temizlenir. Doğu cephesi askerleri de zorlu çatışmalarla Suhum – Oçamçıra karayolunu kapatarak düşmanın Suhum bölgesindeki askerlerine destek vermesini engeller.

17 Eylül 1993 – Gürcistan Devlet Başkanı E.Şevardnadze bir kez daha ülke genelinde seferberlik ilan eder.

20-21 Eylül 1993 – Abhaz birimler Suhum çevresini tamamen kuşatır

21 Eylül 1993 – Rusya Abhazya’ya ambargo ilan eder.

25 Eylül 1993 Akşam saatleri – Zorlu çatışmalar sonucunda Abhaz bayrağı Sohum tren garının çatısında dalgalanır.

27 Eylül 1993 – Şiddetli çatışmalar sonucunda Abhaz birlikler Suhum merkezine girerler ve Bakanlar Kurulu binasını ele geçirip Abhazya bayrağını burada da dalgalandırırlar.

29 Eylül 1993 saat 11.30 – Abhaz kuvvetler Maçara nehri bölgesindeki düşman güçlerinin savunmasını çökerterek Suhum havaalanını ele geçirirler. Kudrı (Kodor) nehrini ele geçiren ikinci grup ise Batı ordusu askerleri ile birleşir. Tkuarçal – Oçamçira bölgesi 13 aydır içinde bulunduğu ablukadan kurtarılır. Gürcü birimlerin bir kısmı Lata köyündeki dağlara çekilir.

Eylül 29-30 1993– Düşmanın peşini bırakmayan Abhaz birlikler, Oçamçira, Gal ve diğer yerleşim bölgelerini işgalcilerden temizlerler.

30 Eylül 1993 20:00 suları – Tüm cephelerde zafer elde eden Abhaz birlikler Gürcistan – Abhazya sınırı olan İngur nehrine varırlar ve Abhazya bayrağını sınırda dalgalandırırlar. Düşman darmadağın olur ve Abhazya toprakları işgalci Gürcü askerlerinden temizlenir.

 

Zafere giden yolda şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

 

Necdet Akoğlu Agumaa, Özen Sanbay Atsanba

Abhaz Postası

 

 

"Artık ne başımda kara kalpağım, ne belimde gümüş kamam var, rüzgârla yarışan atlarımı da vurdular, ama hala saçlarım güneş boyalı, gözlerim vadi yeşili ve bedenimin onurla taşıdığı mızıka kokulu bir dağlı yüreğim var... "

 

Yeğoj Hanefi ASLAN

1966 yılında Kayseri-Pınarbaşı’nda doğdu. Mayıs 1993’de yerleşimci olarak geldiği Abhazya’da, Pitsunda’nın Gılza köyüne yerleşen Hanefi, Sohum’a düzenlenen son saldırıda seferberlik çağrısına uydu ve çarpışmalara katıldı. 22 Eylül 1993’de Sohum girişinde Gürcü ordusunca kiralanan, Rusya Federasyonu ordusuna ait bir uçaktan atılan bombayla şehit edildi. Mücadele arkadaşlarının zor şartlara olan dayanıklılığı ve verdiği büyük moralle andığı şehidimizin mezarı Gudauta’dadır.

 

Abhaz kardeşlerin seni asla unutmayacak Çerkes Yiğidi!

 

 

 

 

 

Abağba Bahadır (Özbağ, Abhaz),

 

1967 senesinde Eskişehir’de doğdu. Efkan, Vedat ve Zafer gibi Türkiye’den giden ilk grupta olan Bahadır, savaşta büyük başarılar gösterdi. Fedakarlığı ve cesaretiyle büyük saygı duyulan bir isimdi. Kozba Vedat’ın şehit düştüğü çarpışmada çok ağır yaralanan şehidimiz, aylarca tedavi gördü ve 20 Eylül 1993’de Sohum’a düzenlenen son saldırıda şehit düştü. “Bazukacı” lakaplı Abağba Bahadır’ın mezarı Gudauta’dadır.

 

"Ben Eskişehir`den Abagba Bahadir, Apsuwa'yım. Dünyaya Apsuwa olarak, Abaza olarak geldim. Vatanım faşist işgalci Gürcü güçleri tarafından işgal edilince üzerime vazife sayıp vatanımı savunmak için hemen buraya geldim. Burası bizim anavatanımız, ata vatanimiz…

 

Ben Devlet dairesinde çalışıyordum güzel bir geleceğim vardı 4 milyon maaş alıyordum. Diğer arkadaşlarımın da işi gücü vardı. Türkiye`de kalsaydık burada ölmezdik, sakat kalan arkadaşımız olmazdı, işimizle geçinirdik, akşamları kahvemizde okeyimizi oynardık, sabah işe giderdik bir de güzel bir kız bulup evlenirdik, bu imkanlarımız vardı ama içimiz rahat etmedi. Buraya gelen insanlar kendilerini buranın bu toprağın bir ferdi kabul ettiler o yüzden geldiler .Şu unutulmamalıdır ki, faşizm her zaman hüsrana uğramıştır. Gürcü faşizminin sonu da hüsran olacaktır. Burası anavatanımızdır halkımızın kaderini kendimiz belirleyeceğiz.'' (Abagba Bahadır'ın hastanede yaptığı kendi konuşmasından)

 

Eskişehir Abhaz Kültür Derneği

beğeni satın al twitter

Tarih: 22-09-2020